Kelime kökeni olarak aksiyom, Latincedeki axioma sözcüğü, axiom olarak İngilizceye geçmiş ve oradan Türkçeye yerleşmiştir. Sözcüğün kaynağı Yunancada yetke, değerli veya uygun olduğu düşünülen anlamlarına gelir. Değerli, ağır, uygun anlamına gelen αξιος (axios) sözcüğünden türer. Kökü olan ag- sözcüğü; çekmek (ağırlık çekmek gibi), sürmek, devinmek gibi anlamlara gelir. Aksiyom, doğrululuğu ya da yanlışlığı kesin olarak kanıtlanamayan ve açıklanma zorluğundan dolayı kanıta da ihtiyaç duyulmadan doğru olduğu herkes tarafından kabul edilen önermedir. Kendiliğinden apaçık olan ve böyle olduğu için öteki önermelerin ön dayanağı olan temel önerme, belit de denilir.
Matematikte aşina olduğumuz aksiyomları, birçok ilim alanında görmemiz mümkündür. Mesela çok bilinen bir aksiyom: “Bir eşitliğe eşit şeyler eklenince veya çıkarılınca eşitlik bozulmaz.” Ya da “her bütün kendini meydana getiren parçalarından büyüktür” ifadeleri birer aksiyomdur.
İletişim; ortak uzlaşılarla oluşmuş simgesel etkileşim sürecidir. Sürecin ana bağlayıcısı uzlaşıdır. Uzlaşı ortak sorunlara ortak cevaplarla oluşur. Bu durum; duyguda, fikirde, düşüncede, ortak yaşam pratiklerinde birliktelik gerektirir. Yani iletişim pozitif bilimlerde olduğu kesin sonuçlara sahip değildir. Sizin iyi dediğiniz başka bir toplumda kötü olabilir. Her toplumun kendine ait bir dili ve kültürü vardır. Her kültürün kendi yaşam tecrübeleri ve değerleri vardır. Her toplum birçok yönüyle kendine has özellikler taşır. İletişimin değişkenliği yere, zamana, şartlara göre farklılıklar gösterebilir. İşte bu durumu dikkate alarak Paul Watzlawick, Janet Helmick Beavin, ve Don D. Jackson “some tentative axioms of communication” isimli çalışmalarında iletişim aksiyomları üzerinde durmuşlardır. Watzlawick ve arkadaşları iletişimin beş aksiyomunu vurgulamaktadırlar. Bunlar;
1. İletişim kurmamak imkânsızdır / tüm davranışlar iletişimseldir
2. İçerik ve ilişki arasındaki etkileşim
3. Gerçeklerdeki sıra puanı
4. Dijital ve analog iletişim
5. Etkileşimlerde simetri ve tamamlayıcılık
1. İletişim kurmamak imkânsızdır / Tüm davranışlar iletişimseldir
İletişim aksiyomlarından ilkini iletişim kurmamanın imkânsızlığı vurgusudur. İki birey yanyana geldiğinde mutlaka sözlü ya da sözsüz iletişim kurar. Her beden hareketi, her söz ya da sözsüzlük, tepki ya da tepkisizlik karşı tarafa olumlu veya olumsuz potansiyel mesaj değeri taşıyan ileti gönderir. Yani iletişim kurmak kaçınılmaz, kurmamak ise imkânsızdır.
İletişimin ayrıca değiştirilemezlik ve tekrarlanamazlık ilkeleri de iletişim aksiyomlarında yer alır. Örneğin maddenin üç hali vardır: Katı, sıvı ve gaz. Suyu soğutursanız buza, kaynatırsanız gaza ve normal şartlara döndürdüğünüzde eski haline dönüşür. Bunu defalarca yapabilirsiniz hep aynı sonucu elde edebilirsiniz. Fakat dönüşmeyen döngülerde vardır. Üzümü şaraba dönüştürürsünüz ama şarabı üzüme dönüştüremezsiniz. İletişimde değiştirilemez bir süreçtir. Ne söylemişseniz geriye sadece söyledikleriniz kalır. Zaman zaman insanlar aramızda beyaz sayfa açalım, geçmişi unutalım derler fakat ne geçmiş unutulur ne de söylenmişler silinir. Günlük yaşam pratiğinde iletişim açısından bu sözlerin bir değeri yoktur. Ne yapılacaksa yapılmış olanın üzerinde kurulmalıdır. Tekrarlanamazlık ilkesine baktığımızda ise, değişimin kaçınılmazlığıdır. Buna en güzel örnek hepimizin bildiği “Bir nehirde iki defa yıkanılmaz” sözü Efes'li filozof Heraklitos'e ait ve aslı "aynı nehirlere girenlerin üzerinden, farklı sular akar" şeklindeki ifadesidir. İlk girdiğiniz nehrin suyu artık akmıştır, siz artık suyun durumuyla ilgili bilgi sahibisinizdir ve zaman geçmiştir. Aynı durumu yaşamanız mümkün değildir.
2. İçerik ve ilişki arasındaki etkileşim
İletişim içerik ve ilişkiden oluşur. İletilen mesaj, kaynak ile bağlama dayalı olarak alıcı tarafından yorumlanacaktır. Mesajın etkisi ve anlaşılırlığı içeriğe ve içeriği kimin ilettiğine göre değişim gösterir. Etkili iletişimde mesaj, sade, anlaşılır ve açık olmalıdır fakat insan ilişkilerinde mesaj kadar önemli ilişki ağıdır. Özellikle çatışma ve çözümlerde içerik ilişki etkileşimi merkezi bir rol oynar. Mesajı kimin söylediği ne söylendiği kadar önemlidir. Çünkü yorumlamalarda kötü bir söz arkadaşınız söylediğinde gülmenize tanımadığınız bir insan söylediğinde kavga etmenize neden olabilir. İçerik ve ilişki ne kadar olumlu ise iletişimin etkinliği de o kadar artar.
3. İletişimde kesintisiz olaylar dizisi vardır.
Aksiyomların üçüncüsü, her tür iletişimsel etkileşimin çift yönlü bir şekilde gerçekleştiğini tespit eder. Verici ve alıcı birbirini etkiler, diğerinde bir reaksiyon oluşturur ve bu belirli bir sıra oluşturur. İletişim olaylar karşılığında sürekli cevap gerektirir. Başında ve sonunda açık /seçiklik yoktur. Uyarıcı tepki ardışıklığı içinde cevaplar verilir. İletişimin başarısında empati önemlidir. Karşısındakini anladığınız kadar uyum gerçekleşir. İki insan benzer konuşma olanağına sahip olduğunda benzer olanlarla, olmayanlara göre birbirlerine daha çekici gelirler.
İletişimde kesintisiz olay dizisi açısından kültür çok önemli yer tutar. Çünkü farklı kültürlerden gelenler farklı simgeler iletebilirler. Durum dizinin devamlılığını etkileyebilir.
Her ne kadar tüm konuşmalarda görülse de görülmesi çok kolay bir örnek, örneğin birinin diğerinin mesajlarına tepki vermesiyle çatışmanın artabileceği tartışmalarda ne olduğudur.
4. Dijital ve analog iletişim
Dördüncü aksiyom, iletişim kurarken hem dijital hem de analog iletişimi, yani hem söylenen (genellikle sözlü) hem de söylenme şeklini (sözlü olmayan) kullandığımızı ve hesaba kattığımızı ortaya koyar. İnsanlar hem dijital hem de analojik olarak iletişim kurarlar.
Dijital dil oldukça karmaşık ve güçlü bir mantıksal sözdizimine sahiptir ancak ilişki alanında yeterli anlambilimden yoksundur. Yani içerik olarak güçlü bir ortam sunarken ilişki açısından yetersizlikler barındırır. Bir iletişim yalnızca bilgi vermekle kalmaz, ama aynı zamanda davranışı da empoze eder.
İnsan iletişiminde, nesneler en geniş anlamda-tamamen ikiye bölünebilir. İlki görüntüsü yani ikonu bu benzerliğe dayalıdır diğer ise ismi. Aslında resim ile kelime arasında ilişki açıktır. Kelimeler, manipüle edilen keyfi işaretlerdir dilin mantıksal sözdizimine göre. Örneğin köpek harfleri niçin belirli bir hayvanı belirtmektedir. Nihai analizde, bu yalnızca anlamsal bir uzlaşmadır. Kelime ile temsil ettiği şey sözleşmenin dışında başka bir korelasyon yoktur. Analojik iletişim benzerliğe dayalıdır. Analojik iletişim daha kolay anlaşılabilir temsil ettiği şeyle. Analojik iletişim, kökleri evrimin çok daha arkaik dönemlerine dayanır ve bu nedenle çok daha geneldir. Analojik iletişim neredeyse sözsüz bir iletişimdir. Ancak beden hareketleriyle sınırlı değildir ayrıca ses tonu, ritim ve kullandıklarını da bu kapsamda ele almak gerekir. Nitekim ilişkinin iletişimin merkezi olduğu her yerde, dijital dilin neredeyse anlamsız olduğunu fark ediyoruz. İnsan davranışlarının samimiyeti ve samimiyetsizliğini analojik iletişimle anlıyoruz. Bir şeyi sözlü olarak itiraf etmek kolaydır fakat yalanı analoji alanına taşımak zordur. Beden dili sözlü iletişimden daha önemlidir.
5. Etkileşimlerde simetri ve tamamlayıcılık
Bateson’a göre; simetrik ilişkide iki kişi birbirinin davranışını yansıtan ayna gibidir. Bir üye rahatsızlık verirse, öteki aynı şiddette cevap verir. Tamamlayıcı bir ilişkide ise iki birey farklı davranışlarda bulunursa birinin davranışı ötekini tamamlamak üzere uyarıcı rol oynar. Önerilen aksiyomların sonuncusu özellikle örgütsel alanla ilgilidir ve iletişimsel ilişkilerde simetri veya tamamlayıcılık ilişkilerinin olabileceğinin dikkate alınması gerektiğini belirler, hepsinin aynı rol veya güç konumuna sahip olup olmamasına veya bu ilişkinin eşitsiz olup olmadığına bağlı olarak. Patron işçi ilişkisi, öğretmen öğrenci ilişkisi bu bağlamda ele alınabilir.
Bu nedenle, bir kişinin değişimi bir üstünlük konumundan yönlendirdiği iletişimsel eylemler vardır (bu, özellikle daha düşük konuma sahip olanlar için değişimi daha sınırlı hale getiren bir şey), diğer daha simetrik olanlarda ise iletişim çok daha çift yönlü ve açıktır. Bu farklı ilişki türleri, iletişimsel alışverişin işlevselliğini ve sonuçlarını büyük ölçüde etkileyebilir. Hiçbiri özünde olumlu veya olumsuz değildir, ancak hangi durumlara bağlı olarak farklı faydaları olabilir.
Örneğin, simetrik bir ilişkide, her iki üye de kendilerini eşit şartlarda ifade edebilecek ve ilişkilerinin nasıl ve nereye gittiği konusunda anlaşabilecekken, bir patron-çalışan ilişkisinde şirketin nereye gideceğine ilk karar verecek olan patron olacaktır.
Yukarıda belirtilen aksiyomlar iletişim etkinliği açısından dikkate alındığında önemli çıktılar sunar. Günlük yaşam pratiklerinde iletişimin doğruları hayatı önemli ölçüde başarılı kılabilir. Beden dilinin önemi, tamamlayıcı iletişimin etkisi, empatinin değeri gibi birçok konu bizi iletişim çıkmazlarından kurtarabilir fakat unutulmamalıdır ki her iletişim uygulaması bulunduğu yere, kültüre, insanlara, toplumlara, zamana göre farklılıklar gösterebilir. Genelleme yapabilmek hayatı anlamlandırma ve kolaylaştırma açısından önemli olabilir ama yeterli midir?
Kaynakça:
https://tr.warbletoncouncil.org/axiomas-de-la-comunicacion-5253
https://www.researchgate.net/publication/330177875_Some_Tentative_Axioms_of_Communication