Pandemi gibi etkisi büyük ve beklenmeyen krizler inovasyonların artmasına yol açıyor. Doğru zamanda ortaya çıkan inovasyonlar değişen tooplum bakış açısını ve paradigmayı çok iyi yakalıyor ve sonrasında hızlı büyüme gösteriyor. Beklenmedik krizlerin her zaman olabileceği ve bunun işlerinizi etkileyeceğini bilerek isterseniz önce pandeminin (krizin) neler getirdiğini sonra da inovasyon stratejilerimizi nasıl belirlememiz gerektiğini konuşalım.
Pandemi (kriz) ile birlikte;
Bütün bunları göz önünde bulundurarak inovasyon stratejilerinizde dikkat edebileceğiniz noktaları kısaca listeleyebiliriz.
Öngörü, gelecekte olacak olan olayları ya da durumları önceden kavrayabilme durumudur. Öngörü, sürekli pratiğinin yapılması gereken ve deneme yanılma üzerine kurulu bir yetkinliktir ve yakın gelecekle ilgili bazı olayları resmetmek ile başlar. Başarılı inovasyon uygulamalarının temelinde yatan en önemli yetkinliklerden bir tanesinin gelecek öngörüsü olduğunu düşünüyoruz. Gelecek öngörüsü için kullanılan bazı teknikleri kısaca şöyle açıklayabiliriz (Cornish, 2004):
Tarama: Dünyada veya ülkemizde olabilecek önemli değişimleri, sistematik olarak değişik medya kanalları vasıtası ile araştırma durumudur. Gazeteler, web siteleri, bloglar, dergiler ve makaleleri belli bir sıklıkta gözden geçirerek, birbirine benzeyen ve sürekli tekrar eden olayları takip edebilirsiniz. Burada özellikle dikkat etmeniz gereken, anlık değişimlerden çok uzun vadeli değişimlerin nasıl olduğudur.
Trend (Eğilim) Analizi: Ekonominin ve iş dünyasının eğilimlerini birçok yayında görebilirsiniz. Ancak özellikle inovasyon stratejileriniz için önerimiz Gartner Grup Şirketlerinin hazırladığı “Gartner Hype Döngüsü” grafiklerini incelemenizdir. Bu grafiklerde yakın ve uzak gelecekte pazarda yer alacak bütün teknolojileri görebilirsiniz.
Uzmanlara Danışma: Çevrenizde bulunan uzmanlarla sorulara sorarak notlarınızı alabilirsiniz. Bunu belirli dönemlerde (haftalık, aylık) yapabilirseniz öngörüleriniz daha netleşecektir.
Senaryo Analizleri: Var olan verilerle gelecekte çıkabilecek olan farklı sonuçları tahmin ettiğimiz analizlere senaryo analizleri deniyor. Senaryo analizleri yaparken tavsiyemiz; en kötü, beklenen ve en iyi şeklinde farklı çıktıları düşünerek analizlerinizi yapmanızdır.
Beyin Fırtınası: Küçük bir grupla bir araya gelerek, bir problemi çözmek, bir fırsatı yakalamak ya da önemli bir kararı almak için herkesin özgürce ve baskı altında kalmadan ortaya yenilikçi fikirler koyduğu çalışmadır. Bu çalışma özellikle fırsatları, olasılıkları ve riskleri anlamak için çok önemlidir.
2020 yılının başında pandeminin ortaya çıkması ile zaten halihazırda olan birçok eğilimin hızlandığını görmüş olduk. Bunların başında, uzaktan çalışma, çevrimiçi alışveriş ve tele-tıp geliyor. Elbette bu değişimler birçok sektörü etkilemiş oluyor. Bu yüzden işletmelerin inovasyon stratejilerinde “kriz yönetimini” bir kenara bırakıp, daha büyük resmi görecek ve eğilimleri takip edecek bir çalışma düzenine geçmesi gerekecek.
Mart 2020’de ekonomik aktiviteyi birçok alanda durma noktasına getiren salgın, birçok işletmenin iş modelinin de değişmesine ya da gelişmesine yol açmıştır. Toptan ve perakende sektöründe olan işletmelerin bu değişimi daha kolay yaşadığını söyleyebiliriz. Ancak havayolu, turizm, profesyonel spor, sahne sanatları ve ticari birliklerin iş modellerini yeni duruma uyarlamaları gerekecekti. İş modeli, kısaca bir işin, müşteriye ulaşma kanallarından, nasıl para kazandığına, hedef kitlesinden, ürün içeriğine kadar işin yapılış sistematiğini içeren her şey olarak tanımlanabilir. Yani iş modeli temelinde işleyen bir sistemdir ve bu sistemin işleyişi sırasında sürekli olarak pozitif geri bildirim vermesi beklenir. Salgın ile ortaya çıkan belirsizlik durumunda birçok işletmenin iş yapış şekli artık işe yaramaz hale geldi. Yani bu krize çoğu işletme daha önceden iş modeli denemedikleri için hazırlıksız yakalanmış oldu. Bazı dezavantajlı işletmeler bunu kısmen de olsa avantaja çevirmeyi başardı. Sahne sanatları profesyonelleri, performanslarını çevrimiçi platformlar ile devam ettirdiler. Turizm işletmeleri, 360 derece 3 boyutlu turlar sunmaya başladılar. Otomotiv sektörü tanıtımlarının önemli bir kısmını çevrimiçi platformlara taşıdı. Yeme-içme işletmeleri, hazırladıkları yemek içeriklerini, paket deneyimlerini de zenginleştirerek evlere gönderdi. Havayolu firmaları ise oluşan yeni kargo talebini karşılamak için kargo taşıma tarafına odaklandı. Pandemi sonrasında da inovasyon stratejilerinizin etkili olabilmesi için mutlaka iş modeli kavramını iyi anlamalı ve yeni iş modellerini test etmeye hazır olmalısınız.
Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu (2021) döngüsel ekonomiyi, “atık oluşumunu en aza indirirken malzemeleri ve kaynakları kullanımlarının sonunda ürün döngüsüne geri döndürerek değerlerini mümkün olduğunca uzun süre korumayı hedefler” olarak tanımlar. Pandemi sonrası artan çevre ve doğa bilincinden daha önce bahsetmiştik. Tüketiciler artık kullandıklarını ürünlerin sosyal sorumluluğa uygun olmasını talep ediyor. Üreticiler ise kullandıklarını hammaddeleri daha ekonomik bir şekilde kullanmanın yollarını arıyor. Döngüsel ekonomi ile lineer ekonominin sürdürülebilirlik perspektifleri farklıdır. Doğrusal bir ekonomide sürdürülebilirlik üzerinde çalışırken ana konu eko-verimliliktir. Yani, aynı miktarda çıktının ekolojik etkisini azaltmak anlamına gelir. Böylece sistemin aşırı yüklenmesi geciktirilir ve zamana yayılır (Di Maio et al., 2017). Döngüsel bir ekonomide ise sürdürülebilirlik sistemin eko-etkinliğinin arttırılmasında aranır. Böylece ekolojik etki en aza indirilir hatta daha da ötesine geçilir ve ekolojik, ekonomik ve sosyal olarak artı değer yaratılır (Kjaer et al., 2019).
Döngüsel ekonomiyi anlamanın en iyi yolu mutlaka Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonunun yayınladığı ve dünya liderlerinin önemli bir kısmının üzerinde anlaştığı küresel amaçlara göz atmanızdır (www.kureselamaclar.org). Buradaki 17 hedefi dikkatli bir şekilde gözden geçirerek size uygun olan hedef doğrultusunda ne tür inovasyonlar yapacağınıza karar verebilirsiniz. Döngüsel ekonomi için dikkat etmeniz gereken hususlar kısaca şu şekildedir:
İlk sorudan başlayarak 4. soruya kadar en azından bir aşama da gerekeni yapabiliyorsanız döngüsel ekonomiye katkı veriyorsunuz demektir.