Her toplumun kendine has bir dünya görüşü ve bu görüşü yansıtan tutumları vardır. Tutumların altında görülmeyen ama davranışları şekillendiren soyut faktörler vardır ve biz bunlara "değer yargıları" diyoruz. Kültür ise, hayat görüşü ile yaşama biçiminin bileşkesidir.
Kültür iklimiyle yaşamı çepeçevre sararken kurallarıyla hayatı şekillendirir. Yaşam ile kültür arasında görülmez fakat hayati bir döngü vardır. Bu döngünün sağlanamaması, ya kültürün yok olmaya yüz tutmasına ya da artık kendine özgü kültür olmasının engellenmesine sebep olabilir. Kısaca kurallar işler oldukça, hayatta yer tuttukça kültür varlığına ve gelişimine devam edebilir. Bu kuralların içinde hiç şüphesiz toplum içindeki bireyin sınırlarını çizen değer yargıları, gelenek ve görenekler önemli yer tutar. Yaşamın sağlıklı işleyebilmesi, yanlış anlaşılmalara neden olmamak için de kültür bazı kurallar getirmiştir. Bunların içinde kültürümüze özgü olarak; edep, nezaket ve görgü kurallarını sayabiliriz.
Edep; toplumsal kurallara uymak, günlük yaşamda kabul edilir sınırları aşmamak, bu işi yaparken de samimi olmak, her şeyi ince bir ölçü ile zarafet ve nezâketle yapmak ve güzel terbiye anlamlarına gelmektedir.
Halk arasında “görgü kuralları” dediğimiz Âdâb-ı muaşeret ise; birlikte yaşayan kişilerin iyi geçinmesi için hayata çeki düzen verme, insanların hukukunu ve onurunu korumayı amaçlamak akla gelmektedir. Görgü kurallarına aykırı davranışlar; kabalık, bencillik, yüzeysellik, ölçüsüzlük ve nihayet edepsizliktir.
Görgü ve nezaket kurallarının dayandığı temel; benlik duygusunu öne çıkarmadan, başkalarını kırmadan, minnet hissi uyandırmadan, başa kakmadan, yaşamaya çalışmaktır. Temel prensip bu olunca, zaman ve zemin değişmesine paralel olarak söz ve davranışlarda bazı değişmeler normal karşılanmalıdır. Bize göre önemli olan söz ve davranış biçimleri değildir. Önemli olan hayata bakış açısıdır. Kişinin kabahatini yüzüne vurmamak, onu başkalarının önünde küçük düşürmemek, gizli hallerini araştırmamak, zaafları varsa onunla baş başa konuşarak kendisini düzeltmesine fırsat vermek gibi.
Topluluk içinde yaşamak mecburiyetinde olan bizlerin birbirimizle olan ilişkilerinde bu görgü ve nezaket kurallarına göre hayatımızı düzenlememiz, toplumun ahenkli bir yaşam sürmesi için elzemdir. Aksi halde bu yüzden yanlış anlaşılmalar, kırgınlık ve dargınlık baş gösterir. Bu hususta tedbirsizlik bazen üzücü hadiselere bile sebebiyet verebilir.
Şahsiyetimizin şekillenmesinde muhatap olduğumuz, değer verdiğimiz, model olarak gördüğümüz insanların rolü oldukça büyüktür. İster gerçek yaşamda isterse sanal dünyada arkadaş seçerken çok dikkatli olunmalı, "İradem güçlüdür” diye kendimize fazla güvenilmemelidir çünkü "İstediğim zaman bırakabilirim" diyen birçok insan ilk kadehten sonra alkolik olmuştur. Görgü bir kültürdür ve ancak yaşayarak ve görerek kazanılır.
Yeni Teknolojiler ve özellikle yeni medya, yaşam biçimimizi büyük çapta etkilemektedir. Günümüzün ortalama 7 saatini harcadığımız bu medya hayatın akışı içinde, kendi değerlerini, değer yargılarını, görgü kurallarını ve gerçeklerini bize empoze eder. Sunulan değerler zamanla bizi yetiştirir, tekrarlar ile zihnimizde bu değerler pekişir ve insanların günlük yaşamında pratiğe geçer, uygulanma imkânı bulur. Böylece bu değerler yaşamın somut kuralları haline dönüşür. Buna da öz kültürden uzak, çoğu zaman kaynağının kendi toplumuyla ilgisi olmayan melez kültürel değerlerin doğmasına neden olur.
Bu ayki yazımızın konusunu insanları ve toplumu biçimlendirici bir mecra olarak yeni medyada uyulması gerekli görgü ve nezaket kuralları oluşturmaktadır. Yukarıda anlatılanlar şimdi yazacaklarımın önemini göstermektedir.
Öncelikle telefon kullanma pratiğinde nezaket ve görgü kuralları:
Telefon boş zaman değerlendirme aracı değildir. Telefon kullanımı aynı zamanda sohbet aracı da değildir. Sizin zamanınız olsa bile karşınızdakinin zamanı olmaya bilir ve nezaketten dolayı size söyleyememiş olabilir. Hem zaman hem de maddi israfa yol açar. Bedava dakikalarınız olsa bile bunu yapmayın.
Zamana uygun hareket edilmelidir. Gece geç saatlerde ya da gündüz çok erken saatlerde, namaz vakitlerinde, cenazede, toplu taşım araçlarında, sinema, tiyatro, cami gibi mekanlarda, öğrenci ya da öğretmense ders saatlerinde aranmaması gibi. Telefon aramalarında beşten fazla çaldırma yapmayın eğer arıyorsanız, ikiden fazla çaldırtmamaya dikkat edin eğer aranıyorsanız. Gürültü kirliliğine neden olmayın.
Günlük hayatta olduğu gibi telefonu selamla açın. Önce kendi isminizi ve daha sonra görüşmek istediğiniz kişinin ismini söyleyin ve müsaitlik durumunu mutlaka sorun. Gerekmedikçe telefon konuşmasını uzatmayın ve sırf zaman doldurmak için sağa sola, arkadaşlarınıza telefon etmeyin.
Cep telefonlarının ses ayarlarını, müzik türünü, zil seslerini başkalarını rahatsız etmeyecek şekilde belirleyiniz. Telefonla konuşurken; yüksek sesle, bağırarak veya tam tersi kısık sesle karşınızdakini ve etrafınızdakileri tedirgin edecek şekilde de konuşmayınız. Yemek yerken veya bir şey içerken de telefon görüşmesi yapılmaz. Bir toplantıda veya sohbet ortamındaysak ve telefonumuzu kapatmayı unutmuşsak, telefon çaldığında cevap vermeden telefonu kapatmak en doğru davranıştır. Önemli bir mesaj bekliyorsak, telefonu sessiz titreşime alarak bekleyebiliriz. Yine toplantı veya sohbet ortamlarında mümkünse telefonumuzu kapatmalı, sessize almalı ve görünür bir yere koymamalıyız. Bir arkadaş¸ görüşmesinde, yemekte veya toplantıda devamlı cep telefonuyla oynamak, mesaj yazmak ve etrafla ilgilenmemek görgüsüzlük olarak değerlendirilir. Bize yapıldığında hoşlanmayacağımız davranışları biz de başkalarına yapmamalıyız.
İnternete gelince; sosyal medya platformlarında aynı günlük hayatta olduğu gibi bazı görgü kurallarına uymak gerekir. Başkalarına rahatsızlık vermemek ve bu mecrada görgüsüz biri olarak anılmak istemiyorsanız aşağıdaki kurallara dikkat etmeniz faydalı olacaktır;
Yorumları yanıtsız bırakmayın. Cevapsız bırakılan yorumlar sizin nezaketten uzak ve kaba biri olduğunuz algısını oluşturabilir. Emojilerle yoruma karşılık vermeyin Bu arada imla kurallarına da uymayı ihmal etmemek gerekir.
Kimsenin izinsiz olarak fotoğraflarını paylaşmayın, etiketlemeyin. Sosyal ağlarda yapılan tüm paylaşımlarda nezakete özen gösterin. Cinsiyet ayırımı yapmadan genel geçer bir kural olarak nazik olmaya çalışın. Karşınızdakinin onayı olmadan onun adına karar vererek kişiyi bir gruba eklemek de hoş karşılaşılan bir davranış değildir. Gruba ekleme yapmadan önce mutlaka iznini alın ve kişiyi hiç ilgisi olmayan gruplara eklemeye çalışmayın. Sürekli yediğini, içtiğini, gezdiğini paylaşan biri olmayın. Elbette özel görseller istisna sayılabilir.
Ayrımcılık ve ırkçılık yapmayın. Telif haklarına ve intihale bulaşmayın. Yayınladıklarınız kendinize ait değilse mutlaka kaynağı belirtin.
Cenaze, hastalık, kaza ve hastane görüntülerini paylaşmayın. Duyurmak ayrı şeydir bunları paylaşmak ayrı şey. Argo ve küfür asla kullanmayın. Herkese açık sosyal paylaşım alanlarında tartışmaya neden olacak, muğlak ya da siyasi fikirlerinizi paylaşmayın. Özellikle, Facebook paylaşım alanı bir sohbet etme yeri değildir. Karşılıklı yazışmalarınız için özel mesaj veya grupları kullanın.
Dün tanıştığınız kişiye arkadaşlık teklif etmeyin. Sürekli sosyal medya paylaşımcısı olmayın. Sayfanızı beğenmesi için ısrar kimseye etmeyin. Laubali mesajlar, arkadaşının takma ismiyle hitap etmeler, ayıp sözler sizin eğitimsizliğinizi ve saygısızlığınızı gösterir. Sosyal paylaşım sitelerinde ruh halinizi yazmak, mahrem konuları paylaşmak, ne yiyip içtiğinizi ilan etmek, gezilen yerlerin reklamını yapmak, insanları özendirmeye çalışmak görgüsüzlük olarak değerlendirilme sebebidir.
Her türlü bilginizi paylaşmayın. Sosyal paylaşım alanlarında kendinize özel konuları, ilişki ve arkadaşlık durumunuzu ifşa etmeyin. Klavye silahşörlüğü yaparak kültürel veya fikirsel saldırılar yapmayın ya da sanal zorbalık yaparak itibarınızı çukura dönüştürmeyin. Bunlar yalnızca nezaketsizlik değil aynı zamanda yasal karşılığı olan konulardır.
Başkasının yüzüne söyleyemeyeceğiniz sözleri sosyal medyada yazmayın. Ahlaki ve etik değerlere uyun. Sürekli benzer paylaşımlar yapmayın. Sohbet alanlarını kamyon arkası yazılara çevirmeyin. Paylaşımlarınızın farklı ve orijinal şeyler olmasına gerekli hassasiyeti göstermelisiniz. Ayrıca son zamanlarda kutlama, tebrik vb konular için moda olan Whatssapp da kendinize göre grup oluşturmayın ya da oluşturduğunuz gruba izin almadan kimseyi eklemeyin. Mesajlarınızı dil bilgisi kurallarına uygun yazın ve büyük harflerle mesajlar atmayın. Kısaltmalar yaparak çok samimi olmadığınız kişilere mesaj göndermeyin. Whatsapp ya da e-mail yoluyla gönderilen başsağlığı mesajları nezaketen kabalıktır mümkünse yüz yüze görüşün mümkün değilse böyle durumlarda telefonu kullanın.
Nezaket ve görgü kuralları sosyal medya farklılığına göre de değişiklikler gösterir. Her sosyal medyanın kendine özgü kuralları ve amacı vardır. Mecranın özelliklerine uygun davranılmalıdır.
Yaşamımızın bir parçası haline gelen sosyal medyada, gündelik hayatımızda yapmakla yükümlü olduğumuz bütün kurallar aynen geçerlidir. Görgü ve nezaket, toplumun sosyal hayatını düzenleyen, birlikteliğin devamını sağlayan kurallardır. Sosyal medya gerçek hayatınızın uzantısıdır. Her paylaşım gerçek hayattaki paylaşımlarınızdan farklı değildir. Bu yüzden sosyal medya aynı zamanda sizin gerçek resminizin sudaki yansıması gibidir. Nezaket ve görgü kurallarına uyduğunuz kadar saygı ve itibar görürsünüz.
Kaynakça: